Soya fasulyesi tohumu, özellikle Çin ve Kore gibi Uzak Doğu ülkelerinde dört bin yıllık bir geçmişe sahiptir ve bu bölgelerde yaşayan insanların en önemli geçim kaynaklarından biridir. Soya, dünyada en önemli yağ bitkisi olup, üretimde birinci sırada yer almaktadır. Soya bitkisi, zengin protein içeren amino asitler barındırması nedeniyle "harika bitki" olarak anılmaktadır. Ülkemizde genellikle hayvan beslemede vazgeçilmez bir yem olarak kullanılan soya, üretimi yetersiz olduğu için ithal edilmektedir.

Soya fasulyesi tohumu üst üste aynı tarlaya ekilmemelidir. Çünkü hem verimi düşer hem de hastalık ve zararlılar çoğalır. Soya tohumu ekmeden önce, tohumlar gölge bir yerde 100 kg tohuma 2 su bardağı su veya şekerli su serpilerek iyice karıştırılıp nemlendirilir. Üzerine 500-700 gram bakteri serpilerek iyice karıştırıldıktan sonra ekime hazır hale gelir. Bir yıl önce soya yetiştirilmiş tarladan alınan toprakla, soya tohumu karıştırılıp aşılama yapılabilmektedir. Ülkemizde soya ekmek için en uygun zaman nisan sonu ile mayıs başıdır. İkinci ürün için soya en geç temmuz başına kadar ekilmelidir. Soya yetiştirme süresinde en az 2 defa sulanmalıdır. Soya, ülkemize ilk kez 1930'lu yıllarda girmiş ve uzun yıllarca sadece Karadeniz bölgesinde tarımı yapılmıştır. Günümüzde ise en çok Çukurova bölgesinde yetiştirilmektedir. Soya yağı çıkarıldıktan sonra kalan unu çok besleyici olup, proteince oldukça zengindir. Bu sebepten dolayı gıda sektöründe çok fazla kullanılmaktadır. Birçok hastalığa iyi gelmesinden dolayı insan hayatında önemli bir yere sahiptir. Özellikle kalp ve kanser hastalıklarına iyi geldiği bilinmektedir.

Soya bitkisi, azot bağlama özelliği sayesinde toprağın verimliliğini artırır. Bu nedenle, soya ekimi sonrasında toprak daha zengin hale gelir ve diğer bitkiler için daha uygun yetiştirme koşulları sağlar. Ayrıca, soya bitkisi, çeşitli iklim koşullarına uyum sağlayabilir ve bu da onu dünyanın birçok bölgesinde yetiştirilebilir kılar. Modern tarım teknikleri kullanılarak, soya fasulyesi verimi artırılabilir ve hastalıklara karşı direnç geliştirilebilir. Bu da çiftçilerin gelirlerini artırırken, aynı zamanda sürdürülebilir tarımı destekler.

Soya fasulyesi, yüksek protein içeriği ve düşük yağ oranı ile dengeli bir besin kaynağıdır. Aynı zamanda, lif, vitaminler (özellikle B vitamini) ve mineraller (kalsiyum, demir, magnezyum) açısından zengindir. Araştırmalar, soya tüketiminin kalp sağlığını desteklediğini, kötü kolesterol seviyelerini düşürdüğünü ve menopoz semptomlarını hafifletebileceğini göstermektedir. Ayrıca, soya ürünleri, bitkisel östrojen (fitoöstrojen) içerikleri sayesinde hormon dengesini düzenlemeye yardımcı olabilir.